Produkt
KlappentextBu kitap Avusturyadan Misira ve Istanbula uzanan bir tekstil ve hazir giyim ailesinin öyküsü. Mayer Firmasi 1830lara, o zamanlar Pressburg adini tasiyan günümüzün Bratislavasindaki bir Yahudi gettosuna dayaniyor. Seyyar satici Salomon Mayerin o yillarda kurdugu kücük kumas firmasi asil gelisimini Misirdaki faaliyeti sirasinda sagliyor, cok erken bir tarihte 1882de Istanbulda Misir Carsisinin yanindaki dükkanlarini aciyorlar. Bunu Karaköy ve Beyoglundaki magazalar izliyor. Bu magazalarin en uzun ömürlüsü ise ailenin ücüncü kusagindan Georg Mayerin yönetimi altinda 1971e kadar sürüyor. Türkiyedeki Mayer Magazalari Sultan II. Abdülhamid zamaninda baslayan varliklarini, yine Osmanli padisahlari Sultan Mehmed Resad ve Sultan Mehmed Vahideddin, cumhuriyet idaresi altinda da Mustafa Kemal Atatürk, Ismet Inönü, Celal Bayar, Cemal Gürsel ve Cevdet Sunay dönemlerinde sürdü. Bu uzun sürecte terzilere ismarlanan giyimden hazir giyime dönüs gerceklesti ve sapka inkilabina tanik olundu. Mayer Magazalari Türkiye toplumunda bu gecis döneminin arayisi icindeki üst orta siniflarda büyük bir heyecan yaratti. Buradan giyinenler büyük bir prestije sahip oluyorlardi. Magazalarin 1936dan itibaren yöneticiligini yapan Georg Mayer otuz bes yilini Istanbulda gecirdi, kendi sözleriyle bu sehri neden sevdiginin de söyle anlatti
Istanbulun tarihi Kapalicarsisindaki insan kalabaligini, sokak saticilarinin bagirislarini, balik pazarindaki kokuyu ve manavlardaki dag gibi kavun yiginlarini seviyorum. Istanbullulari Bogazin bir yakasindan karsi yakasina geciren eski carkli gemiyi seviyorum. Büyük Constantinusun hamaminda bulunan ve gün isiginin sadece tepedeki kubbenin yuvarlak camlarindan iceriye sizabildigi kova imalathanesini de seviyorum. Ben Istanbulun pencereleri kafesli eski ahsap evlerini ve daracik sokaklarindaki gizemli havayi seviyorum... Istanbulu seviyorum, yönetimdeki eksiklere, devlet memurlarinin kurnaz ve art niyetli davranislarina, sik sik karsilasilan, ama her defasinda bir cözüm yolu bulunan güclüklere karsin seviyorum... Ben bu sehri seviyorum... Burada beni sarip sarmalayan ve karsiligini verme olanagina sahip oldugum dostluk ve sevgiden ötürü seviyorum... Ve Istanbuldan ayrildigimdan beri, onu daha da cok, hatta iki kat fazla seviyorum. Kitaba Georg Mayerin Istanbul hatiralarina dayanan 28 kisa öyküsü de ayri bir lezzet katiyor.
Istanbulun tarihi Kapalicarsisindaki insan kalabaligini, sokak saticilarinin bagirislarini, balik pazarindaki kokuyu ve manavlardaki dag gibi kavun yiginlarini seviyorum. Istanbullulari Bogazin bir yakasindan karsi yakasina geciren eski carkli gemiyi seviyorum. Büyük Constantinusun hamaminda bulunan ve gün isiginin sadece tepedeki kubbenin yuvarlak camlarindan iceriye sizabildigi kova imalathanesini de seviyorum. Ben Istanbulun pencereleri kafesli eski ahsap evlerini ve daracik sokaklarindaki gizemli havayi seviyorum... Istanbulu seviyorum, yönetimdeki eksiklere, devlet memurlarinin kurnaz ve art niyetli davranislarina, sik sik karsilasilan, ama her defasinda bir cözüm yolu bulunan güclüklere karsin seviyorum... Ben bu sehri seviyorum... Burada beni sarip sarmalayan ve karsiligini verme olanagina sahip oldugum dostluk ve sevgiden ötürü seviyorum... Ve Istanbuldan ayrildigimdan beri, onu daha da cok, hatta iki kat fazla seviyorum. Kitaba Georg Mayerin Istanbul hatiralarina dayanan 28 kisa öyküsü de ayri bir lezzet katiyor.
Details
ISBN/GTIN978-605-105-181-9
ProduktartTaschenbuch
EinbandartKartoniert, Paperback
Verlag
Erscheinungsjahr2018
Erscheinungsdatum01.01.2018
Seiten272 Seiten
SpracheTürkisch
Artikel-Nr.47815874
Rubriken